Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığının Tedavisi?

Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığının Tedavisi; Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilen bir deri sorunu olan sedef hastalığı; kesin ve kalıcı bir tedavisi olmayan, bu yüzden ömür boyu tedavi gerektirebilen kronik bir rahatsızlık olma özelliği taşıyor.

Dünya genelinde görülme sıklığı %1-3 olan bu rahatsızlık, çoğunlukla 20 yaş ve sonrası kişilerde görülmekle birlikte kimi zaman çocuklarda hatta bebeklerde görülebiliyor.

Genellikle kalıtsal geçişli olan bu hastalık, otoimmün yani bağışıklık sisteminin kendi kendine geliştirdiği, sağlıklı hücrelerine saldırdığı bir rahatsızlık olarak ön plana çıkıyor.

Deride plaklanmalar ve kepeklenmeler ile karakterize olan sedef hastalığı; zaman zaman kendiliğinden iyileşebildiği gibi zaman zaman da alevlenebiliyor.

Bu yazımızda kısaca sedef hastalığı nedir? Sedef hastalığının tedavisi nasıldır? vb. bu hastalığa dair en çok merak edilen soruları yanıtlamaya çalışacağız.

İşte, sedef hastalığına dair bilmeniz gereken o detaylar:

Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir?

Diz, dirsek, sırt başta olmak üzere derinin pek çok bölgesinde görülebilen pullanma, kızarıklık ve döküntünün eşlik ettiği sedef hastalığı, multifaktöriyel etiyoloji deri rahatsızlıklarından biri olarak kabul ediliyor.

Derideki hücreler tarafından antijenlerin üretilmesi sonrasında bağışıklık sisteminin aktive olması, bu hücrelerin tekrar deriye saldırması ve deride hücre çoğalmasının artması ile gelişen sedef hastalığında deride plaklara rastlanıyor.

Hamilelik ve emzirme döneminde kadınlarda görülme riski giderek artan sedef hastalığı, erkeklerde ise daha çok ekonomik sıkıntılara bağlı stresin arttığı dönemlerde görülüyor.

 Sedef Hastalığı Neden Olur?

Sağlıklı derilerde normalde cildin en alt katmanındaki hücreler, cilt yüzeyine doğru ilerlerken ölüyorlar.

Cilt yüzeyinde dökülen hücreler, yerlerini alt tabakadaki sağlıklı hücrelere bırakıyorlar.

Ölü hücrelerinin dökülürken, sağlıklı yeni hücrelerin oluştuğu bu süreç, normalde ortalama 28 gün sürüyor.

Lakin sedef hastalığı söz konusu olduğunda hücrelerin ölmesi ve ölen hücrelerin deri üzerinde birikmesi 2-6 gün gibi oldukça kısa bir zaman dilimi içerisinde gelişiyor.

Ciltte aşırı yeni hücre üretimi ve ölü hücrelerin hızlıca dökülmesi sonrasında deride sedef pullanmaları ve kabuklanmalar oluşuyor.

 Sedef Hastalığı Risk Faktörleri

Herhangi bir bakteri ya da mikroptan kaynaklanmayan sedef hastalığının en önemli nedenleri arasında genetik yatkınlık yer alıyor.

Aşırı stres, üzüntü ve depresyon gibi ruhsal sorunlar; kişide sedef görülme riskini arttırıyor.

Aşırı alkol ve sigara kullanımı, aşırı kilolu olma, zayıf bağışıklık sistemi, beta bloker ilaçları ve yüksek tansiyon ilaçları gibi bazı ilaçların düzenli kullanımı; sedef hastalığının en önemli nedenleri arasında bulunuyor.

D vitamini eksikliği, strep boğaz enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, ciltte kesik ve sıyrıklar, ciltte şiddetli güneş yanıkları; kişide sedef oluşumunu tetikliyor.

Bademcik ve idrar yolu iltihaplanması, diş ve dişetlerinin enfeksiyon kapması, sinirsel bozuklukların eşlik ettiği psikolojik rahatsızlıklar da hastalığı beraberinde getirebiliyor.

 Sedef Hastalığı Belirtileri

Bu hastalığa özgü semptomları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

• Diz, tırnak, saç derisi, genital bölge, avuç içleri, kollar, bacaklar ve dirsekler gibi vücudun farklı bölgelerindeki deride sedef renginde kabuklanma ve pullanma
• Deride batma, yanma hissi ve kaşıntı
• Eklemlerde şişlik, kızarıklık ve ağrı
• Tırnaklarda sararma, kalınlaşma
• Tırnaklarda şişlik, kızarıklık ve çukurcuk oluşumu
• Üşüme, titreme, vücut ısısını korumada zorluk çekme
• Proteinli besin tüketim isteğinde artış
• El bileği, diz, ayak bileği, parmaklar ve boyunda hastalığa bağlı romatizmal ağrılar
• Deride kırmızı renkli, kaşıntılı, iltihaplı yamalar ve plaklar

 Sedef Hastalığı Tedavisi

Sedef hastalığının tedavisinde hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklı yöntemlerden yararlanılabiliyor.

Doktor, doğru teşhisi koyabilmek için gerekli hallerde deriden biyopsi alabiliyor.

Hastada obezite, hipertansiyon, hiperlipidemi gibi birtakım başka sorunların mevcut olduğu hallerde öncelikle hastalığı tetikleyen bu rahatsızlıkların da tedavi edilmesi gerekiyor.

Tedavide yararlanılan bu yöntemler; hastalığı kalıcı olarak tedavi etmemekle birlikte semptomların şiddetlenmesini ve durumunun kötüleşmesini önlüyor.

İlaçların bir ömür boyu kullanılmaları gerekli olabiliyor.

Tedavide sıklıkla yararlanılan bu yöntemleri aşağıdaki şekilde özetleyebilmemiz mümkün.

• Topikal tedaviler:

Semptomların hafif seyrettiği vakalarda deriye topikal yani bölgesel olarak uygulanan kremler ve merhemler reçete ediliyor.

Cilde uygulanan ve cilt tarafından hızlıca emilen bu krem ya da merhemlerin düzenli kullanımı, yeni hücre oluşumunu baskılayıp, deride kabuklanma ve pullanmayı azaltıyor.

• Oral tedaviler:

Hap ya da sıvı formda olabilen oral ilaçlar; hafif ve şiddetli sedef tedavisinde reçete edilebiliyorlar.

Derideki iltihaplanmayı azaltan bu ilaçlar, zayıf bağışıklık sistemini de güçlendiriyorlar.

• Işık terapisi:

UV fototerapi tedavisi olarak da isimlendirilen ışık terapisi ile UV ışınları, özel lambalar kullanılarak derideki plakların ve döküntülerin üzerine direk uygulanıyor.

Bu yöntem, deri hücrelerinin hızlıca ve aşırı şekilde büyüyüp, çoğalmalarını önlüyor.

• Biyolojik tedavi:

Orta ve şiddetli sedef tedavisinde yararlanılan biyolojik tedavilerde enjeksiyon ve infüzyon yöntemleri kullanılıyor.

Bu yöntemlerle bağışıklık sistemi tarafından sedef semptomlarına yol açan proteinler hedef alınıp, üretim önlendiği gibi enflamasyon da azaltılıyor.

 Sedef Hastalığı Bulaşıcı mı?

Sedef hastalığına herhangi bir virüs, iltihaplanma ya da bakteri yol açmadığından hastalık, hasta bireyden sağlıklı bireye hiçbir şekilde bulaşmıyor.

Lakin derideki lezyonlar, zamanla yaygınlaşıp, deride daha fazla alana yayılabiliyor.

 Sedef Hastalarına Öneriler

Birtakım noktaları göz önünde bulundurarak, hastalık semptomlarının daha da kötüleşmesini önleyebilir, semptomları kontrol altında tutabilirsiniz.

Sedef semptomlarını hafifletmek için;

• D vitamini takviyeleri kullanın.
• D vitamini eksikliğinizi karşılamak için yaz aylarında bol bol güneşlenin.
• Cildinize ihtiyaç duyduğu çözücü mineralleri kazandırmak için yazın bol bol denizde yüzün.
• Cildinizin kurumasını yani semptomların artmasını engellemek için hem kış hem de yaz aylarında kaliteli bir cilt nemlendiricisi kullanmayı unutmayın.
• Stresten uzak durun.
• Kendinizi daha iyi hissetmek için hoşunuza giden ve sizi rahatlatan aktivitelere katılın.
• Düzenli bir şekilde banyo yapın.

Sedef Hastalığına Bitkisel Çözüm Ahmet Maranki

Profesörler tarafından önerilen bitkisel bazı yöntemler; sedef semptomlarını azaltıp, hastalığı iyileştirici bir etki gösteriyor.

Profesör Doktor Ahmet Maranki’nin önerdiği bu bitkisel kürü düzenli bir şekilde tükettiğinizde semptomların iyileştiğine tanık olabilirsiniz.

İşte, sedef hastalığına iyi gelen kırmızı pancar kürü tarifi:

Malzemeler:

• 250 gram kırmızı pancar
• 1 litre su
• 1 yemek kaşığı sirke

Hazırlanışı ve Uygulanışı:

• 250 gram kırmızı pancarı bir gece öncesinden sirkeli suda bekletin.
• Ertesi gün pancarı kabukları ile birlikte 1 litre daha önceden ocağa koyduğunuz ve kaynattığınız suda 3 dakika boyunca daha kaynatın.
• Ocaktan aldığınız kırmızı pancar suyunu 5 10 dakika ılımaya ve demlenmeye bırakın.
• Sonrasında elde ettiğiniz pancarın suyunu süzün ve ağzı kapalı cam bir kavanoza aktarın.
• Her gün günde 3 sefer olacak şekilde kırmızı pancar suyunu için.
• Pancar suyunu 3 gün boyunca buzdolabında saklayın.
• 3 gün sonra yeniden pancar suyu kürünü hazırlayın.
• 3 hafta boyunca bu kürü uyguladığınız takdirde semptomlarda azalma elde edebilirsiniz.

Sedef Hastalığı Tedavisi Bitkisel

Sedef hastalığına iyi gelen bitkisel yöntemlerden yararlanarak, hastalığınızla daha kolay ve etkili bir şekilde mücadele edebilirsiniz.

İşte, sedefin doğal ve tamamen bitkisel tedavisinde yararlanabileceğiniz o yöntemler:

• Elma sirkesi:

Antiinflamatuar etkisi ile bilinen elma sirkesi, derideki lezyon ve plakların üzerine sürüldüğünde derideki kaşıntıyı ve kızarıklığı hafifletiyor.

Hastalığın doğal tedavisi için bir yemek kaşığı organik elma sirkesini yarım su bardağı steril klorsuz su ile karıştırın.

Bu karışımı bir pamuk yardımıyla cildinizdeki lezyonların üzerine haftada birkaç sefer sürün.

• Zerdeçal:

Antiiflamatuar ve antioksidan özellikleri ile bilinen zerdeçal tozu, sedefe iyi gelen en iyi bitkisel çözümler arasında yer alıyor.

Zerdeçal tozunu salatalarınıza ve yemeklerinize ekleyip,  takviye şeklindeki zerdeçal haplarından kullandığınız takdirde bağışıklığınızı güçlendirebilir, semptomları azaltabilirsiniz.

• Çay ağacı yağı:

Cilt sorunlarını gideren, etkili antiseptiklerden biri olan çay ağacı yağı; sedef semptomlarını hafifletiyor.

Cildi derinlemesine nemlendiren çay ağacı yağını sedefli deriyi rahatlatmak için kullanabilirsiniz.

Bu noktada birkaç damla yağla lezyonlu bölgeye masaj yapmalısınız.

• Kapsaisin:

Acı bibere acılık veren kapsaisin içerikli kremler, merhemler ve losyonlar; sedefin neden olduğu ağrıyı, acıyı ve kaşıntıyı kesiyor.

Derideki pul pul görünümü ve kızarıklığı da hafifleten kapsaisin içerikli ürünleri kullanarak, sedef semptomlarında azalma elde edebilmeniz mümkün.

• Aloe vera jeli:

Cildi onaran enzimler, vitamin ve mineraller içeren Aloe vera jeli; deriyi rahatlatıyor, iyileştiriyor, ağrı ve acı hissini en aza indirgiyor.

Aloe vera jeli ile sedef tedavisi için sorunlu bölgeye günde 2-3 sefer bu jeli masaj yaparak uygulamalısınız.

Sedefi Tedavi Eden Acıyavşan Çayı

Sedefin en etkili çözümlerinden biri olan acıyavşan çayı; derideki pullanmaya, kaşıntıya, dökünmeye son derece iyi geliyor.

Malzemeler:

• 20 gram yavşan otu
• 20 gram sofur sapı
• 20 gram biberiye
• 30 gram ısırgan kökü
• 30 gram karahindiba otu

Hazırlanışı:

• Yukarıdaki tüm bitkileri karıştırın ve demliğe koyun.
• Bitkilerin üzerine 300 litre su kaynar su ilave edin.
• Çayı 10 dakika boyunca kaynatın.
• 5-10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzerek için.

 Sedef Hastalığı için Dulvarotu çayı

Sedefin yanı sıra egzamanın tedavisinde de son derece başarılı olan Dulvarotu çayı; ciltteki kuruluğu ve pullanmayı giderip, cildi onarıyor.

Malzemeler:

• 2 tatlı kaşığı incecik doğranmış dulvarotu bitkisi kökü
• 250 ml su

Hazırlanışı:

• Doğranmış kökleri 250 ml suda 15 dakika kaynatın.
• Çayı 30 dakika demlenmeye bırakın.
• Hazırladığınız bu çayı günde 2-3 bardağı aşmayacak şekilde tüketin.

UYARI:

Hamileyseniz ya da bebeğinizi emziriyorsanız; yüksek tansiyon, diyabet vb. kronik bir rahatsızlığınız varsa, düzenli olarak reçeteli ya da reçetesiz ilaçlar kullanıyorsanız; bitkisel kürlerden yararlanmanız birtakım yan etkiler doğurabilir.

Bu yüzden bu bitkisel yöntemleri denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmalı, doktorunuzun onayı ile bu kürleri denemelisiniz.

Bu yazımızda sedef hastalığı tedavisinde en çok yararlanılan yöntemlere değinmeye çalıştık.

Siz de sedef hastasıysanız; konuya dair görüşlerinizi, sedefe iyi gelen ve daha önce denediğiniz bitkisel tariflerinizi yazımızın yorum kısmına yazabilir ve önerilerinizi değerli takipçilerimizle paylaşabilirsiniz.