Zona Ağrısı Nasıl Geçer? Hangi İlaç İyi Gelir?

Makalede Neler Var

Zona Ağrısı Nasıl Geçer? Hangi İlaç İyi Gelir? Zona, halk arasında bilinen adıyla gece yanığı; varisella zoster isimli bir virüsün yol açtığı, çocukluğunda suçiçeği geçirmiş kişilerde görülen bir deri hastalığı olarak, hemen hemen her yaşta yetişkini etkileyen, deride su toplamış, ağrılı ve acı veren kabartıların eşlik ettiği bir hastalık olma özelliği taşıyor.

Suçiçeğinin aksine hastadan çevresindeki kişilere bulaşmayan yani viral olmayan zona hastalığına daha önce vücuda yerleşen yani vücutta varlığını devam ettiren, su çiçeğine de neden olan virüs yol açıyor.

Yıllarca herhangi bir belirtiye neden olmaksızın pasif bir şekilde vücudumuzda kalabilen bu virüs; genellikle vücut direnci azalmış, yoğun stres ve üzüntü altındaki, yorgun ve uykusuz kalan kişileri, AIDS hastalarını, sağlıksız beslenen kişileri kolaylıkla etkisi altına alabiliyor.

Genellikle 1-2 haftalık bir süre içerisinde kendiliğinden geçme eğiliminde olan hastalığın tedavisi amacıyla doktorlar, ağrı kesici ilaçlar, deriye topikal olarak uygulanan merhemler, anti-inflamatuarlar, kaşıntı giderici antihistaminler, krem ve solüsyonlar reçete ediyor.

İlerleyen süreçte tekrarlayabilen bir hastalık olan zonaya tekrar yakalanmak istemeyen hastaların mutlaka stresten uzak bir yaşam sürmeleri, dengeli ve düzenli beslenmeleri gerekiyor.

Bu yazımda kısaca Zona belirtileri nelerdir? Zona ağrısı nasıl geçer? sorularını yanıtlamaya çalışacağım.

Zona Belirtileri

Deride kırmızı renkli, kızarıklık ve kabarcıklarla belirgin olan bu hastalığın diğer belirtilerini ise aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

Halsizlik ve yorgunluk
Kabarcık ve kızarıklarda şiddetli ağrı ve yanma
Ateş
Baş ağrısı
Deride kabuklanma ve döküntüler
Deride kaşıntı
Deride çöküntü ve renk kaybı

Zona; görünümü ile kıl kökü iltihabı, siğil vb. pek çok deri sorunu ile karıştırılabiliyor. Yukarıdaki belirtiler sizde mevcutsa kendi kendinize teşhis koymak yerine bir doktora görünmenizi öneriyoruz.

Zona Nedenleri

Zona; farklı etmenlere bağlı olarak ya da birden çok etmenin bir araya gelmesi ile hastada görülebiliyor. Lakin kişinin bu hastalığı yakalanabilmesi için çocukluğunda mutlaka suçiçeği geçirmiş olması yani vücudunda su çiçeğine neden olan virüsün bulunması gerekiyor.

Zona hastalığına neden olan etmenleri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:

Stres
Yoğun iş temposunun neden olduğu yorgunluk
Üzüntü
Halsizlik
Depresyon ve anksiyete vb. birtakım ruhsal sağlık sorunları
Kanser ilaçlarının düzenli kullanımı
Radyasyon ve ışın tedavisi görme
Düzensiz ve dengesiz beslenme
Zayıf bağışıklık sistemi
Gıda zehirlenmesi
Daha önce kaza geçirmiş olma

Yıllar boyunca vücutta inaktif bir şekilde varlığını devam ettiren virüs, hastanın vücut direncinin azaldığı bir anda belirtilerini gösterebiliyor. Bununla birlikte birtakım ruhsal sağlık sorunları ve streste önemli ölçüde zona hastalığını tetikliyor.

Zona Tedavisi

Hastalığın maalesef ki kesin bir tedavisi bulunmuyor. Lakin birtakım ilaçların düzenli kullanımı ile hasta zona ağrılarından ve belirtilerinden kurtulabiliyor. Ancak hastalık, tekrarlayabildiği için hastanın yaşamı boyunca dikkatli davranması, sağlığına ve beslenmesine maksimum özen göstermesi gerekiyor.

Zona tedavisinde yararlanılan yöntemleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

İlaçla tedavi:

Bu noktada doktorlar, genellikle iltihabı kurutmaya yönelik anti-inflamatuar ilaçlar, kaşıntı giderici antihistaminikler reçete ediyorlar.

Antibiyotikler, tedavide pek tercih edilmese de bazen tedaviye ek olarak kullanılabiliyor.

Ağrıların şiddetli olduğu durumlarda ağrı kesici ilaçlar kullanmanız gerekli olabiliyor. Oral yolla tüketmeniz gereken ilaçları düzenli aldığınızda zona ağrılarını önemli ölçüde dindirebiliyorsunuz.

Derideki iltihabı kurutmaya yönelik reçete edilen antiseptik kremler ve ağrı kesici anestezik krem, losyon ve merhemler; zona semptomlarını hafifleterek, hastalığı tedavi ediyor.

İlk 72 saat yani ilk 3 gün içerisinde asiklovir, famsiklovir tarzı antiviral ilaçlarla semptomlar, deri döküntüleri büyük oranda iyileşirken, ağrılar da azalıyor.

Yine ilk 72 saat içerisinde doktor ve hemşire tarafından hastane ortamında deriye topikal olarak uygulanan sıvı pansumanlarla hastanın rahatlaması ve semptomların hafiflemesi sağlanıyor.

Son olarak, doktor tarafından önerilen B1-B6 vitaminleri de tedavide oldukça işe yarıyor.

Zona Ağrısı Nasıl Geçer?

Zona ağrılarını dindirmek, semptomları hafifletmek adına doktorunuza da danıştıktan sonra evde birtakım bitkisel ve şifalı yöntemleri deneyebilirsiniz.

Aynı zamanda bazı alışkanlıklarınızı değiştirerek, hastalığın iyileşme süresini kısaltabilirsiniz.

Zona hastalığı doğal tedavi yöntemlerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

Tedavi boyunca terlemenizi önleyen, hastalıklı deri ile temas etmeyen bol ve ince kıyafetler giymeye özen gösterin.
Cildinizdeki tahrişi yatıştırmak ve ağrılardan kurtulmak adına bölgeye topikal olarak buz tedavisi uygulayın. Ancak buzları uzun süre derinizde bekletmeyin. Direk olarak derinize uygulamak yerine öncelikle buz parçacıklarını temiz bir kumaşa sarın. Ardından da ağrılı ve kaşıntılı bölgeye günde 2-3 sefer uygulayın. 5-10 dakika buzu iltihaplı ve ağrılı bölgeye uyguladığınızda ağrılarınızı azaltabilirsiniz.
Derinizdeki hastalıklı bölge ile oynamayın. Kabarcıkları sıkmaya ya da patlatmaya kalkışmayın.
Ağrılarınız arttığında ılık bir duş alarak, kaslarınızı gevşetin.

Zona Ağrısına Hangi İlaç İyi Gelir?

Zona ağrısına antiviral, anti-inflamatuar ve anti-histaminik ilaçlar oldukça iyi geliyor.

Tedavide genellikle pregabalin, kortikosteoroid, gabapentin, acyclovir, karbamazepin tarzı ilaçlar reçete ediliyor.

Bazen de hastanın antidepresan ilaçlar kullanması gerekebiliyor.

İlaç tedavisinden istenilen sonucun alınamadığı durumlarda TENS, akupunktur gibi alternatif tedavi yöntemlerinden de yararlanılabiliyor.

Topikal olarak deriye Hametan vb. ağrı ve kaşıntı giderici ilaçlar uygulanabiliyor.

Zona Ağrısına Ne İyi Gelir?

Bu süreçte zonaya iyi gelen yiyeceklerden ve şifalı bitkilerden tüketerek, semptomları yatıştırabilirsiniz.

Kuşburnu:

Zonanın bitkisel tedavisi denildiğinde akla ilk gelen bitkilerden biri olan kuşburnu; ağrıları hafifletmenin yanı sıra iltihaplanmaya da iyi geliyor.

Günde iki üç bardak kuşburnu çayı tüketerek, kuşburnu tohumlarını yiyeceklerinize ekleyerek ya da bitki meyvelerini tadarak, hastalığınızın iyileşme sürecini kısaltabilirsiniz.

Zencefil ve zerdeçal:

Artrit, eklem ve kas ağrıları için birebir olan zencefil ve zerdeçal; anti-inflamatuar ve aneljezik etkisi ile zona ağrılarını da dindiriyor.

Günde bir iki bardak zencefil ya da zerdeçal çayı tüketerek ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.

Bal:

Bağışıklığı güçlendirerek, vücut direncini arttıran bal; zonadan kurtulabilmenize yardımcı oluyor.

Kuşburnu, zencefil ya da zerdeçal çaylarınıza bir miktar hakiki bal ilave ederek, bu çayların etkilerini daha da arttırabilirsiniz.

Oğul otu:

Zona tedavisinde yararlanabileceğiniz oğul otundan çay demleyerek, bu çayı günde birkaç bardak tüketebileceğiniz gibi oğul otu suyunu direk olarak sorunlu lezyonlara da uygulayabilirsiniz.

Oğul otu ile zona tedavisi için öncelikle 1 çay kaşığı oğul otunu 2 su bardağı kaynar suda 10 dakika demlenmeye bırakın. Ardından çayın suyunu cildinizdeki lezyonların üzerine uygulayın.

Lahana yaprağı:

Anti-inflamatuar ve anti-septik bitkilerden bir diğeri olan beyaz lahana yapraklarından da zona tedavisinde yararlanabilirsiniz.

Bu amaçla 6 adet lahana yaprağını güzelce blenderdan geçirin. Ardından yaprakları bir tülbentin içine koyun ve cildinizdeki sorunlu bölgeye topikal olarak uygulayın. Birkaç saat bu tülbenti derinizde sarılı şekilde bekletin.

Böylelikle lahana yaprağının kaşıntı ve iltihap giderici etkisinden en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.

Zona için Kür Tarifi (İbrahim Saraçoğlu)

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun zona hastalarına önerdiği bu kürü deneyerek, semptomlarla savaşabilirsiniz.

Malzemeler:

1 su bardağı kaynar su
1 tutam limon melisa
5 başak karabaş otu

Hazırlanışı:

Kaynar suya melisa ve karabaş otlarını ilave edin ve karışımı 7-8 dakika daha kaynatın.
Ardından karışımı ılımaya bırakın ve süzün.
Her gün akşam yemeklerinden iki saat sonra bu çayı için.
Kürü uygularken her gün sabahları aç karnınıza mutlaka 1 yemek kaşığı çörekotu yağı tüketin.
Çayınızı tatlandırmak için çayınıza limon ya da bal ilave etmeyin.