Cinsel İlişkide Korunma Yöntemleri

Cinsel İlişkide Korunma Yöntemleri

Cinsel İlişkide Korunma Yöntemleri Kadın ve erkeğe verilen üreme özelliği nesilleri devamı için önem taşır. Kadınlar tüm hayatları boyunca vücutlarında 2 milyon adet yumurta üretirler. Bu yumurtaların, ergenlik dönemine girdikten sonra döllenebilir hale gelir. Yaş ilerledikçe de yumurtaların, yumurtlama kapasitesi aynı zamanda kalitesi düşer ve sonunda biter.

Adet döneminde ise her ay sadece 1 adet yumurta ve bazı günler, bu yumurtanın döllenerek, bir bebek oluşmasını sağlayacak nitelik kazanır. Erkeklerde ise durum daha farklıdır. Erkekler, ergenlikten başlayarak her gün belirli sayıda sperm üretirler. Yumurtanın döllenmesi için uygun gün ve koşullar olunca ve korunmadan cinsel ilişki gerçekleşirse, yenidünyaya gelecek bir bireyin temelleri atılmış olur.

Cinsel İlişkide Korunma

Cinsel ilişkide korunma denilince akla ilk gelen istenmeyen gebeliklerin oluşmamasıdır. Bunun yanında çok iyi tanınmayan partnerlerle ilişki kurma ve sık partner değiştiren kişilerde, korunmadan girilen cinsel ilişki sonucunda ise bazı cinsel hastalıklara yakalanabilinir. Fark edilmeyen bazıları ise tüm üreme sistemini ele geçirip, kullanılamaz hale getirebilir.

Hamile kalıp kürtaj olmak ise korunmadan cinsel ilişkiye girip, hamileliğin sonlandırılması gibi görülse de kadın rahmine zarar veren, ayrıca dünyaya şans eseri gelebilecek bir bebeğin hayatına son vermek anlamına gelmektedir. Yanlış ve bilinçsizce yapılan kürtajlar ise hayat boyu kadının hamile kalamamasına neden olabilir.

Ayrıca sık sık hamile kalma, çok çocuk doğurma, düşük yapma anne ve bebekte olumsuzluklara yol açıp, hayati tehlikeye sokmaktadır. İki doğum arasının 2 sene olması, hem karındaki bebeğin gelişimi hem de annenin hamilelikten dolayı vücutta değişen bir takım dengelerin yerine konulması açısından önem taşır.

Cinsel ilişkide korunmak bir çok yönden yarar sağlayacağı gibi “acaba hamile kalır mıyım?” , “ cinsel hastalık bulaşmış mıdır?”gibi soruları kafanızı karıştırmadan, kendi kendinize emin olacağınız şeklinde sizi aydınlatır. Özellikle istenmeyen gebeliğin önüne geçmek için çok kolay ve zararsız olan korunma yöntemleri vardır.

Cinsel İlişkide Korunma Yolları

Kondom yani prezervatif: Erkeklerin kullandığı bir korunma yöntemidir. Kauçuk bir maddeden yapılan kondomların ihtiyaca yönelik ve duyulara hitap eden çok çeşitli türleri vardır. Erkekten gelen spermi bünyesinde hapsederek, kadının rahmine ulaşmamasına aynı zamanda yumurtanın döllenmesini engeller. Her cinsel ilişki için bir tane kullanılır. Erkek erek olduktan sonra cinsel organa takılır.

Eğer yırtık, kullanım tarihi geçmiş ya da kullanım hatası olursa spermler bulunduğu yerden çıkıp, yumurtanın döllenmesine neden olabilir. Bunun için kondom takarken ve içinde bulunduğu paketten çıkarırken dikkatli olunmalıdır. Ayrıca her türlü cinsel yolla bulaşan hastalıktan iki tarafı da korur. Partnerlerden birinde lateks alerjisi var ise kullanılmamalıdır.

Diyafram: Diyafram kadınların kullandığı, vajinanın sonuna, rahmin başlangıcına yerleştiren bir tıpadır. Bu geçişi kapatarak erkekten gelen spremlerin rahime ordanda yumurtalıklara ulaşmasını engeller. Lateksten yapılır. Cinsel ilişkiye girmeden önce yerleştirilmelidir. 24 saat kadar içerde kalabilme özelliği vardır. Fakat yürüme, koşma, öksürme ve hapşırma gibi durumlarda yerinden oynayabilir.

Cinsel ilişkinin bitiminden sonra yerinden çıkarılmamalıdır. Ancak spremlerin içerde yaşayabileceği düşünülerek, çıkarmadan en az 6 saat bekletilmelidir. Eğer sperm öldürücü kremlerle kullanılırsa etkisi katlanır. Diyaframlar çıkarıldıktan sonra temizlenerek tekrar kullanılır. Ömrü 2 senedir. Uzman tavsiyesi ile kendi rahim ve vajinanıza uygun diyafram satın alınmalıdır. Halk arasında kadın prezervatifi olarak da adlandırılır. Cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıkları engellemez. İyi temizlik yapılmadığında idrar yolu ve vajinal enfesksiyonlara aynı zamanda mantara yol açar. Lateks alerji olanlar, rahim dönüklüğü yaşayanlar, mesane ve rahim sarkma problemi olanlar kullanmamalıdır.

Spermisitler (Sperm öldürücü krem, köpük ve fitiller): Spermleri etkisiz hale getirirler. Tek başına kullanıldıklarında çok etki göstermezler. Cinsel ilişkiye girmeden yarım saat önce vajina içine kremse el yöntemi ile sürülerek, köpük ise sıkılarak, fitil ise rahime itilerek kullanılır. Ayrıca bu işlemler için ayrı aparatlar bulunur. Yaklaşık 2 saat etkisini kaybetmez. Saat başı yenilenmelidir. Diyafram ya da kondom ile kullanılırsa hamile kalma riskini ortadan kaldırır. Cinsel hastalıklardan korumaz. Kayganlaştırıcı etkisi olduğundan cinsel ilişki sırasında rahatlık sağlar. İçinde bulunan maddeye alerjiniz olup olmadığı, kullandıktan hemen sonra kaşıntı, kızarıklık, tahrişe neden olur. Reçetesiz satılırlar.

Spiral: En çok tercih edilen doğum kontrol yöntemleri arasındadır. Döllenmiş yumurtanın rahim içinde bir yere tutunayıp, vücuttan atılmasını sağlar T şeklindedir. Spiralin takılımı uzman doktor tarafından yapılır. Lokal anestezi yardımıyla cerrahi müdahale ile takılır. Bir çubuk şeklinde iken içeride şemsiye gibi iki tarafa açılır. Hormonlu olanları ise daha büyük olduğundan genel anestezi ile de takılabilir. Adet döneminde rahim ağzında genişleme gerçekleştiğinden, hekimler spiral takma için bu dönemi tercih ederler.

Doğum ya da düşük yapıldıktan 6 hafta sonra takılması önerilir. Doğum yapan kişilerin kullanması uygundur. İdeal olanı 5 yıl olsa da 10 seneye kadar kullanılır. Hormonlu spiraller ise 2 yıl da etkisini kaybeder. Spirali çıkarırken hiçbir anesteziye gerek yoktur. Doğru takılan ve rahim içine düzgün yerleştirilen spiralde bir kayma olmaz. Çok doğum yapmış kişilerde rahim ağzı normale göre daha açık olduğundan bu kişilere önerilmez.

Hormonlu spiraller progestoren salınan spirallerdir. Hastaya zarar vermez. Kana karışmaz. Adet miktarı ve sancılarını azaltır. Hatta âdeti minimal düzeyi indirir. Spiral kullanımı düzensiz ve çok kanamalı adet gören kadınlara spiral uygulanmaz. Hormonlu spiralle normal bakır spirallere daha pahalıdır. Doğru uygulanmayan spiraller sonucu hamile kalınabilir. Cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı, ateş, kokulu vajinal akıntı takılan spiralde bir problem olduğunun göstergesidir.

Gebelikten Korunma Yolları

Doğum kontrol hapları: İçeriğinde progesteron ve östrojen hormonu vardır. Yumurta oluşumunu engellerken, rahim ağzından salgılanan sıvıyı değiştirerek sperm öldürücü haline getirir.Haplar düzgün ve günü atlanmadan kullanıldığında gebelik için hiçbir risk yoktur. Ay içinde 3 veya daha fazla içilmesi unutulan hap yüzünden gebelik riski oluşur. Unuttuğunuz günü telafi etmek için ertesi gün 2 tane içilmemelidir. İçilmeyen gün atlanmalıdır. Gebeliği önlemek için adet gününün 1. günü ilk hap alınır.

Bazı haplar içerdiği hormon miktarına bağlı olarak 21 günlük 28 günlük şeklinde kutularda satılır. 21 günlük olanlar adet oluncaya kadar içilip, bitince ara verir. Adet olduktan sonra ise yine tekrar başlanır. 28 günlük olanlarda ise hiç ara verilmez. Doğum kontrol hapları sadece gebeliği önleyici olarak kullanan kadınlara fayda sağlamaz.

Düzensiz olan adet siklusunu düzene sokar ve aşırı kanaması olan kadınlarda kanama miktarını azaltır. Aynı zamanda kanamalı geçen gün sayısını da azaltır. Eğer çikolata kisti, miyom veya over kistiniz varsa bunlara bağlı olan kanamaları azaltmasının yanında oluşumları da küçültür. Bu tip kistik durumların oluşmasının önüne geçer. Ayrıca üreme sistemi ile ilgili kanserlerden korur.

Kullanmayı bıraktıktan 1 ay sonra hamile kalınabilir. İlk kullanılmaya başlandığında hormon seviyesini ayarlayıncaya kadar kusma, baş ağrısı ve gerginlik gözlenir. Doğum kontrol hapı alanların az da olsa kilo almaya meyili vardır. Hormonlar sistemi değiştirirken tatlı yeme veya aşırı yemek yeme durumu ortaya çıkar. Bunun yanında göğüslerde bir miktar büyüme de olur.

Sigara tüketimi fazla olanlar, kalp ve damar hastalığı bulunanlara doğum kontrol hapı kullanılması tavsiye edilmez. Ayrıca migren, meme kanseri hastalığı ya da geçmişi olan kadınlarda ve diyabet hastalarında doğum kontrol hapı kullanması hayati riskler yaratır. Emziren annelerin süt miktarını ve sütün yapısını değiştirdiğinden özellikle doğumdan sonraki ilk aylarda kullanılmamalıdır.

Süt verilmiyorsa doğumdan 6 hafta sonra içilebilinir. Doğum kontrol hapları herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalığa karşı koruma sağlamaz 40 yaşından sonra kullanmak isteyen kadınlar ise bir uzmandan görüş alarak ve uzmanın isteyeceği tetkikler sonucunda karar verilerek doğum kontrol hapı kullanılmalıdır.

Doğum kontrol hapı ile aynı etkiye sahip olan doğum kontrol iğneleri aylık yada 3 aylık formları vardır. Tek dezavantajı yan etki ortaya çıktığında vücuttan uzaklaştırılmasıdır.. Daha önce doğum kontrol hapı kullananlarda , vücut hapın getirdiği değişikliklere alıştığından, iğneye geçilebilir. 3 aylık iğneler yalnızca progesteron içerir. İğneyi tekrar uygulamazsanız 6 ay sonra hamile kalınabilir. Adet dışı olan ara kanamalar görülmekle beraber, adetin hiç görülmediği durumlarda oluşabilir. Depo provera ise tıbbi adıdır.

Deri altına yerleştiren doğum kontrol implantı ya da çubuğu denen, deri altına yerleştiren esnek, ince ve kibrit çöpü büyüklüğündeki gebelikten korunma şeklidir. 3 yıla kadar kesin koruma sağlayan 5 yıla kadar da ömrü olan sadece progestron hormonu salgılayan etkili bir doğum kontrol yöntemidir. Genelde üst kolun içine yerleştirilir. 3 aylık iğnelerin gösterdiği etkileri gösterir.

Emzirme döneminde ise rahatlıkla kullanılabiliniz. Tüm progestron içeren doğum kontrol yöntemlerinde olduğu gibi bazı psikiyatrik ilaçlar, ağrı kesiciler, mantar ilaçları ile kullanımında etkisi azalır ilk günlerde takıldığı yerde bir miktar kızarıklık görülebiliniz. Eğer hijyenik koşullara dikkat edilmeyip takıldıysa; bölgede bakterilerden kaynaklı iltihaplanmalar meydan gelebilir.

Tıbbi adı tüp ligasyonu denilen yöntemin halk arasındaki adı tüp bağlanmasıdır. Kadınlarda bulunan, tüp denilen kanala benzeyen yapıda, yumurta ve spermin karşılaşarak döllenme gerçekleşir. Tüpler bağlandığında bu karşılaşma sağlanmadığından döllenme olmaz. tüplerin çeşitli açık ameliyat şekilleri veya kapalı olarak laporoskopik cerrahiden yardım alın alınarak gerçekleşir.

Her ameliyatta olan risk faktörü kadar tüp ligasyonu da risk taşır. Seyrek olarak rastlansa da bazen bağlanan tüpler açılabilir. Bu yüzden hamile kalınabilir. Ayrıca cinsel yolla geçen hastalıklardan korumaz. Kişi isterse bağlanan tüpler doktorun öngördüğü yollardan biriyle açılabilir. Tekrar çocuk sahibi olmak istenirse, tüpler açılmadan tüp bebek yönteminde yardım alınarak gebelik sağlanabilir.

Cinsel hayatı ya da adet görmeyi engelleyen bir durum söz konusu değildir. Hormonal olarak vücutta hiçbir değişikliğe neden olmaz. Hatta sezeryan ile doğum yapan anneler, istenirse doğum sırasında tüplerini kolaylıkla bağlatabilirler.

Vazektomi denilen yöntemde ise erkeğin spermlerini dışarıya taşıyan kanalı ile sperm üreten yumurtalıklarının iletişiminin kesilmesidir. Operasyon yaklaşık 15 dakika sürer.İçeride kalan sperm hücreleri ise vücut kendi kendine yok eder. Kendine de aldım size deazektomi olduktan sonraki 3 ay ya da 20 kere cinsel birleşme esnasında kanalda hala sperm bulunabileceğinden ek korunma yöntemleri ile birlikte cinsel ilişkiye girilmelidir.

Cinsel hayata veya hormonları etkileyen bir yöntem değildir. Tekrar sperm gelmesi istenirse sperm kanalı ile yumurtalıklar arasındaki bağlantılı onarılabilir. Başarı oranı ise %80 dir. Eğer üzerinden çok uzun seneler geçtiyse başarı oranı düşer. Bu kanal bağlanmasa bile yumurtalıklardan sperm çekilip, yumurta ile döllenmesi sağlanabilir.

gebelikte korunma yöntemleri

Doğal Korunma Yöntemleri ile İstenmeyen Gebelikten Korunma

Doğal yöntemler denilen, cinsel ilişkiden korunma şekillerinde ise; kadın ve erkeğin kendilerini cinsel ve biyolojik açıdan iyi tanımasıyla tercih edilen fakat riskli olan yöntemler arasındadır. Gebelikten korunma yöntemlerini arasında bulunan doğal yollarla hamilelikten korunmak için deneyebileceğiniz diğer yöntemleri sizlere paylaşmak istiyorum.

Gebelikten Korunma Yöntemleri

Geri çekme yöntemi: En çok kullanılan doğal korunma yöntemidir. Oldukça risklidir. Kontrol tamamen erkekte olup, boşalma sırasında penisin, vajinadan dışarı çıkmasıdır. Cinsel açıdan hazın yoğun olarak yaşandığı bu dönemde kişi kendini kontrol edemeyebilir. Penis dışarı çıkmadan önce vajinaya bir miktar sperm bırakabilir. Hatta boşalma gerçekleşmeden önce gelen sıvının içinde bir miktar sperm taşınmış olabilir.

Vajinayı yıkamak bu durumda başvurulacak bir çare gibi görünse de sadece bölgenin florasını bozar. Hastalıklara davetiye çıkarır. Spermin rahme ulaşmasını engellemez. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korumaz.

Takvim yöntemi: Düzenli adet gören kadınların sıklıkla başvurduğu yöntemdir. Adet döngüsü 28 gün olan bir kadında, yumurtanın kanalda ve döllenmeye en uygun zaman olan adetin 14.günüdür. Bu tarihi ortalayıp 4 gün öncesi ve 2 sonrası, spermin içerde yaşama gün sayısını göz önünde bulundurarak hesaplanmıştır.

Bu tarihlerde ek korunma yöntemlerine başvurmalı ya da cinsel perhize girilmelidir. Adet döngüsünü değiştiren hava koşulları, coğrafi değişiklikler, hastalıklar, ilaç kullanımı ve stres gibi faktörlerden etkilenir. Kendi adet döngünüz ve bünyenizden emin değilseniz bu yöntemi kullanmamalısınız.

Vücut sıcaklığı: Bu yöntemde aynı takvim yöntemini etkileyen durumlara maruz kalınca ortaya çıkar. Tamamiyle bu yöntemi seçmeden önce birkaç ay kendinize bir çizelge çıkarmanız önerilir. Sabah uyandığınızda ölçtüğünüz vücut ısısı önemlidir. Buna bazal vücut ısısı denir. Dil altından ölçülür bir kâğıda kaydedilir. Yumurtlama olduktan sonra, progesteron hormonundan kaynaklı vücut ısısı artar.

Normalde 36 derece seyreden vücut ısısı 37 veya daha fazla ölçülebilir. Vücüt ısısı yükseldiğinde hamilelik olmaz. Yani vücut ısısı düşükken ilişkiye girmek hamile kalma riski doğurur. Eğer hamile kalırsanız 37 veya daha üstü olan vücut ısısı hiç düşmez.

Rahim ağzı akıntısı ( servikal mukus): Yumurtlama zamanı yaklaştıkça vücutta östrojen hormonu artar. Bunun anlamak için vajinadan gelen akıntıyı takip etmeniz gereklidir. Hormon miktarı arttıkça akıntı artar aynı zamanda akıntıya parmakla dokunulduğunda uzar.. Çiğ yumurta akı kıvamında olan akıntıda spermlerin yaşamına devam edebildiği en uygun ortamdır.

Böylelikle tüplere kolayca ulaşırlar ve yumurtayı döllerler. Bu akıntının 28 günlük bir döngüsünde, bu akıntının yoğun olarak görüldüğü günler genelde adetin 12-13-14-15. günleridir. Kanamanın bittiği ve henüz başlamadığı günlerde mukus yani akıntı gelmez. Bu da doğurganlığının olmadığı günlerdesiniz anlamındadır. Islaklık hissi vermeyen yapışkan ve yumuşak bir akıntı var ise sperm için her ne kadar yaşanabilir bir ortam almasa da doğurganlığın yavaş yavaş başladığını gösterir. Kremsi bir şekil aldığında ise korunma olmalıdır. Çok yakın zamanda akıntı çiğ yumurta kıvamına dönecektir.

Rahim ağzı yani serviksin şekil değiştirmesi: Rahim ağzı adet döngüsü içerisinde sürekli pozisyon değiştirir. Bu korunma yöntemi en az güvenilmesi gerekendir. Sonuçta kişi kendisini ne kadar iyi tanırsa tanısın, bazen hataya düşebilir. Zor bir yöntemdir. Normalde sert olan rahim ağzı, yumurtlama olacağı döneme yakın yumuşar. Yaklaşık 4-5 gün önceden kendini belli eder hale gelir. Kişinin kendini elle muayene etmesi bu yöntemde esastır. Steril eldiven ya da çok iyi bir şekilde dezenfekte edilmiş el çok önemlidir.

Tükürükle yapılan yumurtlama testi: Oldukça kolay olan bu test, östrojen seviyesine dayalı olarak çalışır. Östrojen ile vücutta yükselen tuz seviyesi, cihazda kristal şeklinde kalarak yumurtlama hakkında bilgi verir. Bu testi yapabilme için bir miktar tükürük gerekir. Yumurtlama zamanı yakın ise kristaller fazlalaşır ve alette kendini gösterir. Bu alete alışmak ve nasıl çalıştığını iyice anlamak, korunma yöntemi olarak seçmek için birkaç ay deneme süresi önerilir.

Ertesi gün hapı: İlişkiye girmeden önce ya da ilişki sırasında bir korunma yöntemine başvurmadıysanız, hamile kalacağınız konusunda şüpheleriniz var ise ertesi gün hapı alarak kendinizi garantiye alabilirsiniz. İlişki sırasına yırtılan prezervatif ya da kayan diyafram da bu yönteme başvurmanıza neden olabilir. Korunma yöntemi olarak sayılmasa da korunmasızlığın önüne geçer. Spermlerin rahim içerinde maksimum 5 gün yaşadığı bilinmektedir. Eğer yumurtlamaya yakın bir günde iseniz ertesi gün hapı, yumurtlamayı geciktirir. Düşük yaptırmaz. Sadece gebeliğin önüne geçer. İlişkiye girdikten kısa bir süre sonra alınması tavsiye edilir. Her adet döneminde maksimum 1 adet kullanılır.

Sizlere bu yazımızda cinsel ilişkide korunma yöntemlerinden bahsetmeye çalıştım. Gebelikten korunma yöntemleri ve gebelikten korunma yolları hakkında bilgi sahibi olmak için hekime danışarak kendilerine en uygun yöntemi seçmeleri gerekmektedir. Aile planlaması metotları doğru yapıldığında etkili kesin sonuç verir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.