Alkali Diyet Nedir? Alkali Beslenme Listesi, Alkali Diyet Nasıl Yapılır?
Makalede Neler Var
Alkali Diyet Nedir? Alkali Beslenme Listesi, Alkali Diyet Nasıl Yapılır? Sağlıklı bir yaşam sürebilmemizin en önemli kurallarından ve belirleyicilerinden biri olan alkali beslenme; son dönemlerde önemi giderek daha da artan ve anlaşılan bir diyet şekli olarak, asit oranı yüksek olan besinlerin sınırlı bir şekilde tüketilmesini ifade ediyor.
Yalnızca beden değil ruh sağlığımız açısından da elzem olan alkali beslenme; vücudumuzdaki Ph miktarının dengelenmesini hedefliyor.
Asit oranı yüksek besin tüketiminin zamanla vücudumuza verdiği hasarları gidermeyi amaçlayan bu beslenme çeşidi, vücudumuzu gereksiz ve fazla asit yükünden arındırmayı temel alıyor.
Alkali beslenme başlıklı bu yazımızda alkali beslenme nedir? Alkali diyeti nasıl yapılır? sorularını kısaca yanıtlamaya çalışacağız.
İşte, alkali beslenmeye dair bilmeniz gereken o ayrıntılar:
Alkali Beslenme Nedir?
Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı olduğumuzdan bahsedebilmemiz için vücut Ph seviyemizin mutlaka 7.35 ile 7.45 arasında bir değerde bulunması gerekiyor.
Vücut Ph seviyesinin 7’nin altına düşmesi, hızlı kilo alımı, obezite, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi pek çok sağlık sorununu beraberinde getirdiğinden, öğünlerimize muhakkak Ph seviyesi 7’nin üzerinde olan besinler eklememiz; oldukça önem teşkil ediyor.
Ph seviyesi 7 olan gıdalar normal besinler olarak kabul edilirken, 7’nin üzerinde olanlar alkali, 7’nin altında olanlar ise asidik gıdalar olarak sınıflandırılıyor.
Ph seviyesi 7’nin altında olan besinlerin sıklıkla tüketimi ise Ph dengesini bozarak, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kanda ve vücut hücrelerinde taşınan oksijen miktarının azalması anlamına geliyor.
Bağışıklık sistemimizi zayıflatan, hastalıklara yakalanma riskimizi arttıran, enerjimizi emen asidik besinlerin vücudumuza hasar vermesini engelleme çerçevesinde temellenen alkali beslenme şekli, tamamen doğal ve katkı maddesiz besinleri tüketmeyi içeriyor.
Asidik gıda tüketimini azaltmayı kapsayan bu beslenme çeşidine göre işlenmiş ve paket gıdaları, kola, gazoz gibi asidik içecekleri, rafine şekeri, rafine şekerle hazırlanmış tüm çikolata, kek ve kurabiye çeşitlerini mümkün olduğunca az tüketmemiz gerekiyor.
Ancak asidik oranı yüksek olan tüm gıdaların zararlı olmadığının da altını çizmek istiyoruz. Örneğin; limon, asit oranı yüksek bir besin olmasına rağmen yüksek alkali değerlere sahip olduğundan limonu hiçbir şekilde hayatımızdan çıkarmamız, sağlığımız adına önem arz ediyor.
Vücut organlarımızın sağlıklı gelişimi, hücrelerimizin serbest radikallerden zarar görmemesi için önemli olan alkali gıdaların tüketimi; böbrek sağlığımızı gözetmenin yanı sıra, otoimmün rahatsızlıklara yakalanma olasılığımızı da düşürüyor.
Ancak vücudumuzdaki asit yükünü azaltmak, çoğu zaman yalnızca düzenli ve dengeli beslenme ile mümkün olmuyor.
Aynı zamanda vücudumuzdaki asit salgılanımını uyaran bazı aktivitelerden de kaçınmamız gerekiyor.
UYARI: Asit oranı yüksek besinlerin tüketiminin yanı sıra stres, düzensiz uyku, hareketsiz bir yaşam sürme gibi birtakım etkenler de vücudumuzdaki asit miktarını yükseltiyor. Vücudumuzun PH seviyesini dengeleyebilmemiz adına mutlaka stressiz bir yaşam sürmeye, her gece saat 10.30-04.00 saatleri arasında yatakta olmaya ve bol bol egzersiz yapmaya da özen göstermemiz gerekiyor.
Alkali Besinler Hangileri?
İçeriğindeki asit oranı düşük olan, böylelikle vücudumuzdaki PH seviyelerinin ideal rakamlarda seyretmesini sağlayan alkali besinleri aşağıdaki şekilde sıralayabilmemiz mümkün!
Yüksek alkali besinler
- Avokado
- Salatalık
- Brokoli
- Karalahana
- Sarımsak
- Maydanoz
- Ispanak
- Domates
- Limon
- Lahana
- Kereviz sapı
- Yeşil yapraklı sebzeler
- Karnabahar
- Brokoli
- Brüksel lahanası
- Domates
- Kırmızı biber
- Çörekotu
- Isırganotu
- Nane
- Hurma
- Kuşkonmaz
- Soğuk sıkım zeytinyağı
Orta seviye alkali besinler
- Kabak
- Havuç
- Roka
- Zencefil
- Bamya
- Pırasa
- Turp
- Bamya
- Hindistan cevizi
- Kırmızılahana
- Kırmızı soğan
- Kuru fasülye
- Kinoa tohumu
- Pancar
- Pazı
Şayet gastrit, reflü, ülser gibi mide asidinin fazla salgılanmasının yol açtığı sağlık sorunlarından şikayetçiyseniz, alkali diyetini uygulayarak, vücudunuzdaki ve midenizdeki asit miktarını azaltabilirsiniz.
Böylelikle hem mide, böbrek ve bağırsak sağlığınızı hem de genel sağlığınızı gözetebilirsiniz.
Asidik Besinler Nelerdir?
Yüksek oranda asit ihtiva eden, vücudumuzda asitlenmeye yol açan asidik besinleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Gazlı meşrubatlar ve gazlı içecekler
- Buğday unu
- Beyaz un
- Keçi eti
- Şeker
- Bira
- Çikolata
- Kahve vb. kafein oranı yüksek içecekler
- Balık
- Yumurta
- Tavuk
- Reçel
- İçki
- İşlenmiş beyaz sirke
- Hamur işi börek, kek ve pastalar
- Biftek
- Bazı ilaçlar
- Kenevir tohumu
- Erik
- Mercimek
- Zeytin
- Yulaf
- Buğday
- Şarap
- Meyve suları
Alkali Beslenmenin Faydaları
Tamamen doğal, organik ve asit oranı düşük gıdalarla beslenmek, bağışıklığımızı güçlendirmenin yanı sıra cildimizi güzelleştiriyor.
Alkali beslenmenin sağlığımıza sunduğu mucizevi nitelikteki katkıları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Kemik sağlığımızı güçlendirerek, daha güçlü kas ve kemiklere sahip olabilmemize aracılık ediyor.
- Vücudumuzda kanserli hücre yani tümör oluşumunu önlüyor.
- Böbrek sağlığımızı koruyarak, böbrek ve safra kesesi taşı oluşumunu azaltıyor.
- Mide-bağırsak sorunlarına karşı bizleri koruyor. Gastrit, reflü, ülser tedavisinde oldukça işe yarıyor.
- Kalp ve damar sağlığımıza olumlu katkılarda bulunarak, kalp krizi, inme, felç, damar sertleşmesi ve damar tıkanıklığı riskini azaltıyor.
- Çocuklar tarafından uygulanan alkali beslenme; çocukların gelişimini hızlandırıyor. Onların bilişsel sağlığını gözeterek, hafızalarının güçlenmesini sağlıyor.
- Asidik gıdalarla beslenmenin zararlarını telafi ediyor.
- Cilt ve saç güzelliğimizi olumlu yönde etkileyerek, daha canlı ve ışıltılı bir cilde sahip olabilmemizi sağlıyor.
- Alkali beslenme, vücut hücrelerimizin yenilenmesini hızlandırarak, erken yaşlanma belirtileriyle savaşabilmemize öncülük ediyor.
- Bağırsaklarımızın emilim kapasitesini arttırarak, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı hastalıklarla yüzleşmemizi önlüyor.
Asidik Gıda Tüketiminin Zararları
Vücudumuzun sağlıklı gelişimi adına asit içeren besinler tüketmemiz gerekse de bu besinlerin tüketiminde aşırıya kaçmamız, sağlığımızı ciddi anlamda tehdit edebiliyor.
Asidik besin tüketiminin zararlarını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Vücudumuzun Ph dengesini bozuyor.
- Vitamin ve minerallerin vücudumuz ve bağırsaklarımız tarafından emilimini zorlaştırıyor.
- Hücrelerin yenilenme sürecini yavaşlatıyor. Hücrelerin yenilenmeyerek, yaşlanması ise bu hücrelerin tümöre dönüşmesi ve kansere yakalanma riskiyle yüzleşmemize neden oluyor.
- Hücre yenilenmesinin yavaşlaması, hem organlarımızın hem de cildimizin erken yaşlanmasına yol açıyor. Genç yaşlarda cildimizde kırışıklıklar ve ince çizgiler ile yüzleşebiliyoruz.
- Vitamin ve minerallerin emiliminin azalması, vitamin eksikliğine bağlı hastalıklarla karşılaşmamıza yol açıyor. Örneğin A vitaminin yetersiz emilimi doğrultusunda görme problemleri, C vitaminin az emilimi sonucunda kansızlık ile karşılaşabiliyoruz.
UYARI:
Alkali diyeti; asidik besinleri tamamen beslenme programımızdan çıkarmamız gerektiği anlamına gelmiyor.
Çünkü bu besinlerde vücudumuzun ihtiyacı olan pek çok vitamin, mineral, aminoasit, protein ve karbonhidrat bulunuyor.
Asit oranı yüksek besinler tükettiğiniz bir gün alkali besin tüketimine ağırlık vererek, yani asidik besin tüketimini sınırlandırarak, vücudunuzdaki PH seviyelerini dengeleyebilirsiniz!
Aksi halde kırmızı et, tavuk gibi asidik besinleri tamamen beslenme programınızdan çıkarmanız, ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmanıza neden olabilir.
Bunun yerine kola, gazoz, cips, hazır meyve suyu, çikolata gibi işlenmiş ve katkı maddeli asidik gıdaları tüketmekten kaçınarak, vücudunuzun asit yükünü azaltabilirsiniz.
Alkali Diyeti Nasıl Yapılır?
Alkali diyetine sadık kalarak, bağışıklığınızı kuvvetlendirebilir, hastalıkları daha kolay bir şekilde atlatabilirsiniz.
- Gıdaları mevsiminde tüketin. Mümkün olduğunca organik besinler tüketmeye çalışın. İşlenmiş, paket ve katkılı gıda tüketiminden kaçının.
- Sebzeleri çiğ halleriyle tüketmeye özen gösterin. Sebzelerin pişirildikçe besin değerlerini kaybettiklerini unutmayın.
- Bol bol sebze ve meyve salataları tüketin. Detoks etki gösteren, vücudu toksinlerden arındıran sebze sularına ara öğünlerinizde sıklıkla yer verin.
- Kafein oranı yüksek olan siyah çay yerine bol bol şekersiz bitki çayları tüketin.
- Kola, gazoz ve kahve tüketiminden uzak durun.
- Limon, alkali bir besin olduğundan salatalarınıza, çorbalarınıza bol miktarda limon sıkın.
- Güne bir bardak limonlu ılık su ile başlayın.
- Günde bir iki diş sarımsak çiğneyin. Böylelikle bağışıklığınızı güçlendirebilir, sarımsağın sağlığımıza sunduğu diğer katkılardan da maksimum ölçüde yararlanabilirsiniz.
- Et, tavuk gibi asidik oranı yüksek gıdaları kızartmak yerine haşlayarak pişirin.
- Salam, sosis gibi işlenmiş etleri tüketmeyin.
- Beyaz ekmeği, unu, şekeri, tatlıları, hamur işlerini hayatınızdan çıkarın.
- Yemeklerinizde mutlaka soğuk sıkım zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağlar kullanın.
- Belirli aralıklarla vücudunuzdaki asit miktarını ölçtürmek için dışkı ve idrar tahlillerinizi yaptırın. Böylelikle genel sağlığınızla ilgili düzenli bir şekilde bilgi edinebilir, hastalıklara yakalanmadan önlem alabilirsiniz.
Alkali Diyet Listesi
Alkali diyet listesinde mutlaka bulunması gereken en önemli sıvı alkali sudur. 2 litre suya 1 yemek kaşığı ekleyerek hazırlamalısınız. Gün içerisinde bu suyu mutlaka tüketmelisiniz.
Alkali diyet listesi oluştururken mutlaka en geçe akşam saat 19:00 kadar yemeğinizi yemeniz gerekmektedir.
Bu yazımızda kısaca alkali beslenmenin faydaları nelerdir? Alkali diyeti nasıl yapılır? sorularını yanıtlamaya çalıştık.
Sağlık ve mutlulukla kalmanız dileğimizle…